Öldüğümüzde neler yaşıyoruz, yetişkinler ve çocuklar ölüm anında ne görüyor?

T24 Dış Haberler

Next Level Soul isimli podcast’inde konuşan yoğun bakım doktoru Dr. Christopher Kerr, gözlemlediği deneyimlerinden yola çıkarak çocukların ve yetişkinlerin ölümü birbirlerinden nasıl benzersiz bir şekilde algıladıklarından bahsetti.

Çalışmaları yakın zamanda “Ölüm Bir Rüyadır: Hayatın Sonunda Umut” ve “Anlam Bulmak” adlı kitapta yayınlanan Dr. Kerr, tüm hastalarının ölümünü izlemiş bir yoğun bakım doktoru. 

“Ölmenin gerçekte nasıl bir şey olduğunu ancak bizim zamanımız geldiğinde bilecek ve anlayacağız” diyen Kerr, palyatif bakımdaki bin 500 hastayla bir çalışma yürüttü. 

Kendi gözlemlerine göre Kerr, ölmekte olan yetişkinlerin, rüyalar veya hayaller şeklinde hayatlarına ve deneyimlerine geri dönme eğiliminde olduklarını, önemli deneyimleri yeniden yaşadıklarını ve kendilerini hayatlarındaki önemli insanlarla konuşurken hayal ettiklerini söyledi. 

Kerr, “Bazen yaşamının sonuna yaklaşan kişi, rahatlatıcı bir bağışlanmayı, günahların, suçların veya yanlışların affedildiğini hayal ediyor. Henüz ergenlik çağındayken Normandiya çıkarmasında yer alan bir hastam beni duygusal anlamda derinden etkilemişti. Normandiya gazisi uyumakta güçlük çekiyordu ve ona rüya görüp görmediğini sorduğumda kanlı savaş sahnelerinin zihninde yeniden canlandığını söylemişti. Daha sonra harika bir rüya gördüğünü, hayatının en güzel gününü yeniden yaşadığını, Normandiya’da terhis belgelerini aldığı günü gördüğünü söyledi. Rüyasında tanımadığı bir asker ona yaklaştı ve ona ‘Seni almaya geleceğiz’ dedi. Daha sonra huzur içinde vefat etti.” diye konuştu.

Dr. Kerr, “Ölmek üzere olan yaşlı insanlar sıklıkla kendilerini, hayatları boyunca sevdikleri ve yakın oldukları insanlarla konuşurken görüyorlar. Dokunaklı anıların, önemli olayların ve en mutlu oldukları zamanların üzerinden geçiyorlar. Çoğu zaman, tanıdıkları ve sevdikleri, ölen insanlarla tekrar bir araya gelme hissini yaşıyorlar. Ancak çocuklar ölümü oldukça farklı şekilde deneyimliyor. Çoğu küçük çocuk, kendi ölümlerinin ciddiyetini tam olarak kavrayamaz ve bunun kesinliğinin tam olarak farkında değildir. Sevdikleri bir aile üyesini kaybetmek için çok küçük olabileceklerinden, genellikle ‘kayıp biriyle yeniden karşılaşma’ fikrine de sahip olmayacaklardır. Bunun yerine, çocuklar genellikle yaratıcı olduklarından, kendi hayal gücünü kullanıyor” diye ekledi. 

Ölmek üzere olan küçük bir kızın ölüm döşeğindeyken gördüğü hayali hatırlayan Dr. Kerr, kızın çok az güçlü olumlu anısı olduğu için kendi hayalini kurduğunu hatırladığını söyledi. Kerr, “Kendisi için bir kale yarattı. Bir yüzme havuzu, hayvanlar ve bir piyano vardı. “Bu kale neyi temsil ediyor?” diye sorduğumda, “Güvenli bir yer” dedi.

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir